Antibiyotik Direnci ve Önemi
Antibiyotik direnci, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve birçok ülkenin üzerinde hassasiyetle durduğu, çözüm yolları geliştirmek için çaba sarf ettiği konuların başında geliyor. Direnç gelişimi, bir mikroorganizmanın antibiyotiklere karşı etkisiz hale gelme yeteneği olarak tanımlanır ve uluslararası kuruluşlar ve uzmanlarca “çağın sessiz salgını” olarak adlandırılır.
Ölümlere Neden Olan Direnç
Uluslararası verilere göre, antibiyotik direncine sahip bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlar nedeniyle her yıl dünya genelinde yaklaşık 700 bin kişi hayatını kaybediyor. Eğer antimikrobiyal direnç gelişimi önlenemez ve etkili antibiyotikler geliştirilemezse, 2050 yılında yaklaşık 10 milyon insan enfeksiyonlara bağlı olarak kaybedilecek.
Türkiye’deki İlerlemeler
Antibiyotiklerin doğru kullanımı insanlık için mucizevi bir etkiye sahip olabilirken, direnç gelişimi gereksiz ve aşırı tüketim sonucunda ortaya çıkar. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı TİTCK öncülüğünde akılcı ilaç ve antibiyotik kullanımına yönelik slotmatik bir program yürütülmektedir. Bu program kapsamında antibiyotik reçeteleyen hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik eğitimler düzenlenirken, toplumsal farkındalığı artırmak için bilgilendirme broşürleri ve toplantılar gerçekleştirilmektedir.
Tüketimde Azalma
Gereksiz antibiyotik kullanımını önlemeye yönelik bu çalışmalar sonucunda Türkiye’de antibiyotik tüketimi yüzde 19 azaltılmıştır. 1000 kişi başına düşen günlük antibiyotik tüketim miktarı da 34,2 olarak kaydedilmiştir. Bu oranın ilerleyen yıllarda daha da azaltılması hedeflenmektedir.
Antibiyotiklerin Doğru Kullanımı
Uzmanlar, antibiyotiklerin sadece bakteriyel enfeksiyonlarda etkili olduğunu ve hekim tavsiyesiyle belirtilen sürede kullanılması slotmatik giriş gerektiğini vurgulamaktadır. Antibiyotiklerin ağrı kesici veya ateş düşürücü olarak kullanılmaması önem taşır.