Son dönemin en popüler teknolojilerinden biri olan yapay zeka, sanat dünyasında etkisini giderek artırıyor. Ancak bu artış, sanatçılar ve teknoloji devleri arasında ciddi bir tartışmaya neden oluyor ve bu tartışma giderek alevleniyor.
Oyuncu ve film yapımcısı Justine Bateman’ın yapay zeka teknolojisinin televizyon ve sinema içeriğini olumsuz etkilediğine dair ifadeleri, bu tartışmanın odak noktası haline geldi. Bateman, yapay zeka modellerinin özgünlük ve yaratıcılık kavramlarına zarar verdiğini iddia ederek, sektörün ciddi bir tehdit altında olduğunu belirtti. Ayrıca, bu eleştirilere katılan diğer profesyoneller, yapay zeka teknolojisinin içerik üretiminde intihal benzeri bir etki yarattığını savunuyorlar.
Sanatçılar ve yapay zeka arasındaki bu gerginlik, televizyon yapımcısı Lilla Zuckerman’ın yapay zeka teknolojisinin intihal makinelerine dönüştüğü yönündeki açıklamalarıyla daha da derinleşti.
Buna karşın, Google ve OpenAI gibi teknoloji devleri, yapay zeka modellerinin eğitim süreçlerinin telif haklarına uygun bir şekilde yürütüldüğünü ve adil kullanım kapsamında olduğunu savunuyorlar. Bu şirketler, yapay zeka teknolojisinin sanat dünyasında olumlu etkiler yarattığını ve geri adım atmayacaklarını vurguluyorlar.
Yapay zeka ile sanatın etkileşimi, telif hakları, özgünlük ve yaratıcılık gibi önemli konuları gündeme getiriyor ve ilerleyen dönemlerde daha fazla tartışma ve düzenlemeleri beraberinde getirebilir.