Kimseyi aldatamaz veya aldatamazsınız. Kötü paslar, futbol vuruşları ama kavgalar değil. Oyuncular her şeylerini vermeli. Bu sorun beceri veya yetenekle açıklanamaz. 90 dakikadır giydiğiniz atletle kalın. Antrenman ya da rekabet olsun, bence %100 verilmeli. Bu nedenle kimse kendi elleriyle savaşmayacak ve hiçbir şey vermeyecektir.
“Eşim ve çocuklarımla İstanbul’u çok sevdim”
İstanbul’u nasıl buldunuz?
“Yalnız gelmedim, ailemle geldim. İmza için geldiğimde İstanbul’da birkaç gün geçirme fırsatım oldu. Karım ve çocuklarım bu şehri gerçekten çok sevdiler, ben de öyle. İstanbul’a geldiğimiz için hepimiz mutluyduk ve doğru sonucu aldığımızı düşündük. Boğaz başlı başına etkileyici ve güzel. Daha fazla zaman geçirmek ve şehri daha fazla seyahat ederek tanımak istiyoruz.”
“BEŞİKTAŞ, Avrupa’nın gözdesi!”
Beşiktaş’a gelişinde ne etkili oldu?
Beşiktaş, Avrupa’da da popüler ve Türkiye’nin en büyük kulübü. Her futbolcu böyle bir kulüpte oynamayı hayal eder. Arkadaşım Gezal çok yaşlı. Ona söyledim. İngiltere’de 6 yıl sonra Trwin İstanbul ve İngiltere farklı bölgeler olduğu için bir soru işareti ortaya çıktı. Sadece Faikal Fajr, Al-Kaabi ve Fransa’daki Türk arkadaşlarım, “Türkiye’ye gidince çok seveceksiniz” dedi. Öğretmenlerle sohbetler de oldukça verimli geçti. İnsanların bana verdiği değeri hissettim ve bu projenin bir parçası olmak istedim.”
“Üç yıl önce vaktim yoktu”
Beşiktaş daha önce seni devretmek istedi. Neden?
“Üç kez önce, işler farklıydı. Sözleşmem sona erdi. Ne bir an ne de bir zamandı. Kulübümde iyi bir pozisyondaydım, Premier Lig’de oynadım ve iyi bir ruh halindeydim. Beşiktaş hakkında her zaman olumlu düşüncelerim vardır. Şimdi buradayım, siyah-beyazlı formayı giyiyorum ve bundan dolayı fazlaca memnunum.”