Şimşek, IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları’nda Türkiye’nin Ekonomik Durumunu Değerlendirdi
Deputy Prime Minister Mehmet Şimşek, IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları’nda “Türkiye: Değişken Küresel Ekonomide İleriye Doğru Gitmek” başlıklı etkinlikte konuştu. Şimşek, Türkiye’nin ekonomik zorluklarını ve çözüm önerilerini paylaştı.
Yüksek Enflasyon ve Fiyat İstikrarı Öncelikli Konular
Şimşek, yurt içinde en büyük zorluğun yüksek enflasyon olduğunu vurgulayarak, fiyat istikrarını sağlamanın ve enflasyonu tek haneye indirmenin öncelikli hedefler olduğunu belirtti. Ayrıca mali disiplinin sağlanmasının da önemli olduğunu ifade etti.
Ekonomik Reformlar ve Dış Borçlar
Şimşek, rekabetçiliğin artırılması, üretkenliğin artırılması, yatırım ortamının iyileştirilmesi gibi konulara odaklanan kapsamlı yapısal reform programlarından bahsetti. Ayrıca küresel borçlanmanın önemli bir sorun olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin bu konuda daha iyi bir konumda olduğunu ancak fiyat istikrarının hala bir zorluk olduğunu vurguladı.
Ekonomi Politikasında Değişim ve Yeni Programlar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zaferiyle ekonomi politikasında rotanın düzeltilmesi gerektiğini söyleyen Şimşek, yeni ekonomi ekibinin oluşturulmasının ardından 3 yıllık kapsamlı bir programın hayata geçirildiğini dile getirdi. Bu programın para politikasının normalleşmesi, mali disiplinin yeniden sağlanması ve yapısal reformları içerdiğini belirtti.
Uluslararası Yatırımcıların Güveni ve Ekonomik Hedefler
Şimşek, sağlam politikalar ve yapısal reformların uluslararası yatırımcıların güvenini yeniden kazanılmasına yardımcı olacağını belirtti. Orta Vadeli Program’da (OVP) belirlenen enflasyon hedeflerini gerçekçi bulduklarını ve bu hedeflere ulaşmak için sıkı para politikalarının desteklendiğini ifade etti.
Yeşil Dönüşüm ve Küresel İlişkiler
İklim değişikliği konusunda yeşil dönüşümün zorunlu olduğunu vurgulayan Şimşek, Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlılığının azaltılması gerektiğini belirtti. Ayrıca Orta Doğu’daki gelişmelerin endişe verici olduğunu ve bölgede barış ve refahın önemli olduğunu dile getirdi. Ticarette parçalanma ve korumacılığın zararlı olduğunu belirterek, dünyanın adil ve kapsayıcı bir ticaret düzenine dönmesi gerektiğini söyledi.